Ünlü süvarilerin, harp meydanlarında kahramanca dövüşen Türk yiğitlerinin harman olduğu diyar, Bozok Yaylası’nın çocukları, var olun! [Mustafa Kemal Atatürk (3 Şubat 1934)]
Ninniler
Ninniler güzel Anadolu’muzun ilginç ezgileridir. Anadolu insanı için çocuk her şeydir. Onu büyütmek, topluma yararlı bir birey olarak yetiştirmek en büyük istediğidir Anadolu insanının. Bu nedenle çocuğunun doğumundan başlayarak büyük bir çaba girişir Anadolu kadını. İster ki çocuğu mutlu olsun, huzur içinde büyüsün. Ona bu mutluluğu, huzuru daha beşikteyken ninnilerle sunmaya çalışır. Bu yüzden ninniler Anadolu insanının yaşamında özel bir yer tutar. Bu Yozgat için de geçerlidir kuşkusuz.
Ninniler ortak ürünlerdir. Yaratıcıları belli olmayan bu ürünler, dilden dile söylenerek günümüze dek gelmiştir. Çoğu yörede birbirine benzer ninniler görülür. Bunların sözleri arasında ufak tefek farklar vardır. Ama temelde birbirlerine çok benzerler. Ancak kimi zaman iyice yöreselleşenlerine rastlamak da söz konusudur. Burada buna özen gösterilmiştir. Sayıca az, ama ilginç örneklere yer verilmiştir.
İlk ninni örneğini “Ninni Desem Uyur m’ola” ile vermek gerek. Çünkü bu ninninin özel bir durumu var: 1938 yılında Yozgatlı “Bayan S.”‘den alınan bu ninni, daha sonra Colombia firması tarafından plağa da kaydedilmiştir. Ne yazık ki “Bayan S.”nin kim olduğu bilinmemektedir. Bizi sevindirense ninninin bugün dillerde dolaşıyor olmasıdır. Kimliğini bilmediğimiz bu kişiye folklorumuza katkısından dolayı sonsuz teşekkürler.